Besin alerjilerinde tanı




Özellikle öyküde bir besin alınmasını takiben ortaya çıkan alerjiyle ilişkilendirilebilecek bulguların varlığında besin alerjisi düşünülmelidir. Besinler deri ve sindirim sistemi ile ilgili alerjik bulgulara neden olabilecekleri gibi üst ve alt solunum yolu ile ilgili alerjik bulgulara da neden olabilmektedirler. Ancak besin alerjilerinde tek başına solunum yolu bulgularının ortaya çıkması nadirdir.


Öykü ve fizik muayene
Öykü: Bulguların sorumlu olabilecek besinlerle ilgisi dikkatli bir şekilde sorgulanmalıdır. Besin alerjisinde birden çok sistemi ilgilendiren bulguların ortaya çıkması tanıyı destekler.
Fizik muayene: Dikkatli bir sistemik muayene ile gözden kaçabilecek olan ayrıntıların değerlendirilmesi tanıda çok önemlidir. Ancak sistemik muayene tanı koydurucu değildir.

Sorumlu besin maddesinin tespit edilmesine ilişkin yöntemler
Deri prik testi: Her yaştaki çocukta yapılabilir. Tanıyı destekler. Ancak öykü ile birlikte değerlendirilmesi önerilir, tek başına tanı koydurucu değildir.
Spesifik IgE ölçümü: Pahalı bir test olup, ilk aşamada çoklu besin tarama testi şeklinde yapılması önerilir. Deri prik testleri gibi öykü ile birlikte değerlendirilmesi önerilir, tek başına tanı koydurucu değildir. Besin alerjilerinin bir kısmı IgE dışı mekanizmalarla olabileceği için, alerji testlerinin normal bulunması “besin alerjisi” tanısını dışlamaz. Bu nedenle klinik bulguların besin alımı ile ilişkisinin değerlendirilmesi daha önemlidir.
Besinin çıkarılması: Sorumlu olduğu düşünülen besin maddesinin diyetten çıkarılması ile bulguların kaybolması besin alerjisi tanısında yararlı olabilir. Sıfır-1 yaş grubunda en sık rastlanan besin alerjisi nedeni inek sütü proteini alerjileridir.
Besin yükleme: Besin alerjisi tanısında önemlidir. Çift kör plasebo kontrollü yöntemle yapılacak olan besin yükleme testi besin alerjisinin tanısında altın ölçüttür. Ancak yapılmasındaki zorluklar nedeniyle tek kör ya da açık besin yükleme testleri de tanı koydurucudur. Bu testler anafilaksi riski nedeniyle deneyimli kişiler tarafından ve önlem alınmış ortamlarda yapılmalıdır.

Kaka kalprotektin testi
Kalprotektin, immünodülatör, antimikrobiyal ve antiproliferatif özelliği olan, kalsiyum bağlayıcı, nötrofilik sitozolik bir proteindir. İnflamasyon ve malign durumlarda beyin omurilik sıvısı, sinovial sıvı, idrar, dışkı ve plazmada yüksek konsantrasyonlarda ölçülmektedir. Çocuklarda intestinal inflamasyonun gösterilmesinde ve izleminde uygulanabilecek basit, ucuz, duyarlı, özgül ve invazif olmayan bir yöntemdir. Bağırsağın akut faz reaktanı olarak değerlendirilebilir. Özellikle bebeklerde ortaya çıkan besin alerjisine bağlı kolit tablosunda (ishal, mukuslu ve kanlı kaka), bu yaş grubunda alerjik kolit vakalarında kanda spesifik IgE testinin alerji olamasına rağmen negatif çıkması, cilt testinin her zaman yapılamaması nedeni ile tanı da ve diyetin yanıtının izlenmesinde kullanılabilen güvenilir bir testtir.

Endoskopi (kolonoskopi)
Özellikle daha büyük çocuklarda, besin alerjisine bağlı alerjik kolit nedeni ile kanlı, mukuslu ishal ortaya çıktığında, diğer testlerle tanı koymakta zorlanıldığı, diğer kolit tipleri ile (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) ayırıcı tanıda kolonoskopi ile her yaş grubu çocukta kalın barsak incelemesi ve lüzum halinde bağırsakdan alınan biyopsi örneklerinin mikroskopik incelenmesi gerekebilir. 

! Yapılması önerilmeyen testler
Besinle doğal olarak karşılaşmayı ifade eden ve doğal immün yanıtı gösteren, “alerjen spesifik IgG4” ölçümü ile yapılan testlerin besin alerjisi tanısında yeri yoktur.






Sayfa Başına Dön